3 Nisan 2011 Pazar

Bir Kuş Hikayesi..

0 Comments


Cuma günü Vol ile öğle yemeği yemek için şirkete gittim, yemeğimizi yedik, kahvemizi içtik...Sonra arabaya atlayıp şirin şirin evimize gidecekken yolun üzerinde minik bir kuş gördüm, hani tablolarda filan olur ya, hatta şu aralar bu kuş ve ailesinin kullanıldığı bir çok tabak, çanak çeşidi ile karşılaşıyoruz dükkanlarda...Tabii kuş muş derken geçtik üstünden, arkama bir baktım, rüzgardan savruluyor küçük kanatları, duralım diye uğraşıyorken biz, bir araba daha geçti ardımızdan:( Hemen koştum, yerde ööylece yatıyordu, hiç bir şeyi yoktu, burnu bile kanamamış derler ya o hesap:) Hemen aldım yerden, sevdim...Ööyle bakıyor, ölü gibi...Kımıldamıyor ama gözlerini açıp kapıyor ara ara.. Sonra biraz su verdik, azıcık ekmek...Bir kutu bulduk, içine koyalım diyoruz, hayvan bırakmıyor, incecik ayaklarını kenetlemiş parmağıma:( Neyse koyduk kutuya, yola çıktık...Bizim balkonda bakarım diye düşünüyorum, ama ölüverecek diye kendimi hazırlıyorum bir yandan...Sonra kutunun aralığından gözgöze geldik:) Birden uçmaya başladı arabanın içinde:) Hemen durduk, aldım arabanın içinden, özgürlüğüne kavuşturdum Lady Gaga'yı gözlerimde yaşlarla:)

Günün sonunda, hep konuşur olduk bu minik kuşu...Üstüne birde "Birdy" diye bir film izledik Vol ile:) Ne değişik ve ne eski bir filmdi:) Bu filmde de örneğine rastladığımız bir durumdu galiba bizim kuşun başına gelen...Küçük bir şok geçirmiş küçücük haline bakmadan:))

Filmi tavsiye ederim, klişelerden çok uzak ve etkileyici bir filmdi ya da ben çok kaptırdım kendimi:)
http://www.imdb.com/title/tt0086969/

0 yorum:

Yorum Gönder

3 Nisan 2011 Pazar

Bir Kuş Hikayesi..


Cuma günü Vol ile öğle yemeği yemek için şirkete gittim, yemeğimizi yedik, kahvemizi içtik...Sonra arabaya atlayıp şirin şirin evimize gidecekken yolun üzerinde minik bir kuş gördüm, hani tablolarda filan olur ya, hatta şu aralar bu kuş ve ailesinin kullanıldığı bir çok tabak, çanak çeşidi ile karşılaşıyoruz dükkanlarda...Tabii kuş muş derken geçtik üstünden, arkama bir baktım, rüzgardan savruluyor küçük kanatları, duralım diye uğraşıyorken biz, bir araba daha geçti ardımızdan:( Hemen koştum, yerde ööylece yatıyordu, hiç bir şeyi yoktu, burnu bile kanamamış derler ya o hesap:) Hemen aldım yerden, sevdim...Ööyle bakıyor, ölü gibi...Kımıldamıyor ama gözlerini açıp kapıyor ara ara.. Sonra biraz su verdik, azıcık ekmek...Bir kutu bulduk, içine koyalım diyoruz, hayvan bırakmıyor, incecik ayaklarını kenetlemiş parmağıma:( Neyse koyduk kutuya, yola çıktık...Bizim balkonda bakarım diye düşünüyorum, ama ölüverecek diye kendimi hazırlıyorum bir yandan...Sonra kutunun aralığından gözgöze geldik:) Birden uçmaya başladı arabanın içinde:) Hemen durduk, aldım arabanın içinden, özgürlüğüne kavuşturdum Lady Gaga'yı gözlerimde yaşlarla:)

Günün sonunda, hep konuşur olduk bu minik kuşu...Üstüne birde "Birdy" diye bir film izledik Vol ile:) Ne değişik ve ne eski bir filmdi:) Bu filmde de örneğine rastladığımız bir durumdu galiba bizim kuşun başına gelen...Küçük bir şok geçirmiş küçücük haline bakmadan:))

Filmi tavsiye ederim, klişelerden çok uzak ve etkileyici bir filmdi ya da ben çok kaptırdım kendimi:)
http://www.imdb.com/title/tt0086969/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder