24 Kasım 2010 Çarşamba

:)

3 Comments

Yarından itibaren bir kaç hafta yokum; buralarda bulamazsınız beni, hasret gidermekle meşgul olacağım:)

23 Kasım 2010 Salı

Modern Sabahlar!!

1 Comments

Biz Modern Sabahlar'ı Teknokent'e işe giderken dinlerdik, sabahın köründe çok gülerdik kendilerine...Sonra ben iş değiştirip, daha erken kalkmaya başlayınca bu keyfim yarım kalmıştı...Şimdi podcastten devam ediyorum onları dinlemeye....Hey Ankaralılar! Elinizde böyle bir imkan varken, dinleyin bu adamları:)

22 Kasım 2010 Pazartesi

Şirin Şeyler 1 :)

0 Comments

Hastayken, evde uzun süre durduğum için bir çok site keşfettim; bir sürü şirin şey satılıyor oralarda...İnsanlar ne kadar yaratıcılar!
İşte şu aşağıda gördüğünüz şirin şeyleri ben kendim için seçtim :)
Bir de kediler için eğlenceli bir ev yapmışlar, onu da Suşiciim için isterdim:.)













Oil&Vinegar

0 Comments

Geçenlerde Maastricht' de geziyorduk, sevimli bir dükkan gözümüze çarptı, Oil&Vinegar...Burası, zeytinyağ, sirke, değişik ot karışımları, makarna...gibi şeyler satıyor. Bir çok zeytinyağını test etme imkanınız var burada, küçük ekmekleri batırıp tadına bakıyorsunuz.
Ot karışımlarını da zeytinyağı ile karıştırıp servis ediyorsunuz, ya da başka şeylerle karıştırıp dip sos yapıyorsunuz...Kendi yaptıkları makarnalar da çok büyük ve güzel görünüyor.

Bir de reçel gibi tatlı karışımlar satılıyor, bazısı cupcake yapımları için kullanılıyor, yada direkt olarak ekmeğe sürülüp mideye indiriliyor:)

Biz zeytinyağı olarak "Castello Zacro uit Kreta"yı tercih ettik. Onunla kullanmak için bir de "Dipper Sicilian Blend" aldık. Kuru incir reçeli ve cevizli balı da atlamamak lazım:)( Bal demişken Taner Abi'yi saygıyla anıyorum burada:))

Ayrıca bir de karışımları koymanız için küçük kaseler ve servis tabakları satılıyor. Kasaya geldiğnizde de şirin kese kağıtlarına koyuyor bayan aldıklarınızı, bir de üzerinde tarif yazan küçük kartlar sıkıştırıyor yanına...

Biz burayı çok beğendik, bir gün karşınıza çıkarsa bir yerlerde, mutlaka uğrayın:)
http://www.oilvinegar.com/




Bu Haftasonu...

0 Comments

Bu haftasonu Darmstadt' taydık. Mehtap Abla ve şirin oğlu Tarık'ı ziyaret ettik, geç kalmış doğum günü kutlamamızı yaptık...Yolda bir yerden CheeseCake almıştık, çok lezzetliymiş.









Darmstad'ı henüz çok keşfedemedik, az biraz sokaklarında dolaştık, karnımızı doyurduk..Zaten amacımız orayı görmekten çok hasret gidermekti, giderdik.

Biraz gezinip sonra evimizin yolunu tuttuk. Bizim yolculuklarımız çok eğlenceli geçiyor. Öncesinde verilen kararlara hep uyuyoruz, arzu edilen saatte kalkıyor ve yola koyuluyoruz. Yine öyle yaptık, kahvaltımızı edip çıktık dönüş yoluna, yolda küçük ve eğlenceli ve lezzetli duraklarımız oldu, geze geze vardık sıcak yuvamıza...Lakin hava bu haftasonundan itibaren "Kara Kış" moduna girmiş. Ciddi anlamda üşüdük...





Sonra çaylarımızı içtik, pazar gününün keyfini çıkardık...Ben minik dikiş sepetimi çıkarıp biraz eski günleri andım, biraz da broş yaptım, şiddetli şekilde "handmade" oldular:) Alıp takılmayacak kadar:)







Minik Serçeler

0 Comments

Bu minik serçeleri geçenlerde dışarı çıktığımda almıştım. Pencerenin kenarına koydum onları, birlikte hep bir muhabbet içerisindeler:) Arada yanlarına gidip bakıyorum onlara:)

Yakında minik balkonumuza çiçeklerimizi de koyunca hiç yalnız kalmayacaklar ...



Güzel Cuma :)

0 Comments

Bugün Vol ile aynı saatte kalktım, beraber kahvaltı ettik. Onu geçirdikten sonra ,daha hava aydınlanmamışken yani:), ütüye başladım. İDO biletimi de aldım, şimdi güzel güzel kahvemi içiyorum tatsız bir bisküvi ile; bu aralar Allah ne verdiyse yediğim için biraz tombikledim, o sebepten dikkat ediyorum yediklerime:P ahaha Bugün bu dikkatin ikinci günü:D. En azından Bandırma'ya gidene kadar abuk subuk beslenmeyeyim dedim...

Biraz da dünden bahsedeyim...Dün hastalığımı bir kenara bırakarak artık bir hava alayım diye attım kendimi sokaklara, gezdim durdum...Çok güzeldi, yavaş yavaş insanlar Christmas aktivitelerine başlamış, her yerde cıvıltılı süsler, Noel Babalar filan, sokaklar da ışıl ışıldı...Dolaştım çevreyi, bir kaç işim vardı, onları hallettiim; tam eve dönüyordumki küçük bir dükkan gördüm, doğal ilaçlar satılıyor bir köşede, diğer köşede doğal ekmek, kek gibi şeyler...Sonra ileride ahşap süsler gördüm, öyle şirinki hepsii...Bir kaç şey aldım oradan, beni mutlu edecek...






Sonra da Vol ile buluşup şirin yuvamıza döndük...Bu aralar akşamları Türk filmlerine sardık Vol ile...Bayramın ilk gününden beri öncesinde yüzlerce izlediğimiz filmleri tekrar izledik tekrar güldük, ağladık hepsinee:)

17 Kasım 2010 Çarşamba

Hasta hissetmek :(

0 Comments

Güzel güzel gezmelerden sonra hastalıklarla boğuşur buldum kendimi:( Havanın değişikliği beni hasta etti sanırım. Küçük battaniyemi üzerime çektim, babamın giderken aldığı ıhlamurumu da kaynatıp içtim hep.

Zaten burada hava çok sisli ve soğuk, canım hiç bir şey yapmak istemiyordu, yazmak bile..Yakında Türkiye'ye gidiyorum, inşallah kendimle beraber bu soğuk havayı da götürmem oralara:)

Bir Duygusal Badire Daha...

0 Comments

Bu sıralar bir fotoğrafın beni ne kadar uzaklara götürebileceğini ve ne kadar duygulandırabileceğini yaşama fırsatım oldu. Barselona'da daha önce kaybettiğim, taşınma esnasında da hiç olduğunu sandığım SD kartımı buldum, gizli, minik bir gözde öylece bekliyormuş onu bulmamı...İçinden bu yaza ait, çektiğimi bile unuttuğum, bazı fotoğraflar çıktı....Kimisi Bandırma'da annemlerle çekilmiş, kimisi Bodrum'da denizde, akşam yemekte..,Amberler geldiğinde çekilenler....

Bugün ise zaten kendimi hiç iyi hissetmiyorken bir duygusal badire daha....

Tam film izlemek için alt yazı filan bakayım diyordum, usb mi taktım bilgisayarımaaa....Amanin! Aylintom ile çekerken binbir kez gülme krizine girdiğimiz, kimisinde hıçkırıklarımızın boğazımıza dizildiği fotoğraflar:.(




















24 Kasım 2010 Çarşamba

:)

Yarından itibaren bir kaç hafta yokum; buralarda bulamazsınız beni, hasret gidermekle meşgul olacağım:)

23 Kasım 2010 Salı

Modern Sabahlar!!

Biz Modern Sabahlar'ı Teknokent'e işe giderken dinlerdik, sabahın köründe çok gülerdik kendilerine...Sonra ben iş değiştirip, daha erken kalkmaya başlayınca bu keyfim yarım kalmıştı...Şimdi podcastten devam ediyorum onları dinlemeye....Hey Ankaralılar! Elinizde böyle bir imkan varken, dinleyin bu adamları:)

22 Kasım 2010 Pazartesi

Şirin Şeyler 1 :)

Hastayken, evde uzun süre durduğum için bir çok site keşfettim; bir sürü şirin şey satılıyor oralarda...İnsanlar ne kadar yaratıcılar!
İşte şu aşağıda gördüğünüz şirin şeyleri ben kendim için seçtim :)
Bir de kediler için eğlenceli bir ev yapmışlar, onu da Suşiciim için isterdim:.)













Oil&Vinegar

Geçenlerde Maastricht' de geziyorduk, sevimli bir dükkan gözümüze çarptı, Oil&Vinegar...Burası, zeytinyağ, sirke, değişik ot karışımları, makarna...gibi şeyler satıyor. Bir çok zeytinyağını test etme imkanınız var burada, küçük ekmekleri batırıp tadına bakıyorsunuz.
Ot karışımlarını da zeytinyağı ile karıştırıp servis ediyorsunuz, ya da başka şeylerle karıştırıp dip sos yapıyorsunuz...Kendi yaptıkları makarnalar da çok büyük ve güzel görünüyor.

Bir de reçel gibi tatlı karışımlar satılıyor, bazısı cupcake yapımları için kullanılıyor, yada direkt olarak ekmeğe sürülüp mideye indiriliyor:)

Biz zeytinyağı olarak "Castello Zacro uit Kreta"yı tercih ettik. Onunla kullanmak için bir de "Dipper Sicilian Blend" aldık. Kuru incir reçeli ve cevizli balı da atlamamak lazım:)( Bal demişken Taner Abi'yi saygıyla anıyorum burada:))

Ayrıca bir de karışımları koymanız için küçük kaseler ve servis tabakları satılıyor. Kasaya geldiğnizde de şirin kese kağıtlarına koyuyor bayan aldıklarınızı, bir de üzerinde tarif yazan küçük kartlar sıkıştırıyor yanına...

Biz burayı çok beğendik, bir gün karşınıza çıkarsa bir yerlerde, mutlaka uğrayın:)
http://www.oilvinegar.com/




Bu Haftasonu...

Bu haftasonu Darmstadt' taydık. Mehtap Abla ve şirin oğlu Tarık'ı ziyaret ettik, geç kalmış doğum günü kutlamamızı yaptık...Yolda bir yerden CheeseCake almıştık, çok lezzetliymiş.









Darmstad'ı henüz çok keşfedemedik, az biraz sokaklarında dolaştık, karnımızı doyurduk..Zaten amacımız orayı görmekten çok hasret gidermekti, giderdik.

Biraz gezinip sonra evimizin yolunu tuttuk. Bizim yolculuklarımız çok eğlenceli geçiyor. Öncesinde verilen kararlara hep uyuyoruz, arzu edilen saatte kalkıyor ve yola koyuluyoruz. Yine öyle yaptık, kahvaltımızı edip çıktık dönüş yoluna, yolda küçük ve eğlenceli ve lezzetli duraklarımız oldu, geze geze vardık sıcak yuvamıza...Lakin hava bu haftasonundan itibaren "Kara Kış" moduna girmiş. Ciddi anlamda üşüdük...





Sonra çaylarımızı içtik, pazar gününün keyfini çıkardık...Ben minik dikiş sepetimi çıkarıp biraz eski günleri andım, biraz da broş yaptım, şiddetli şekilde "handmade" oldular:) Alıp takılmayacak kadar:)







Minik Serçeler

Bu minik serçeleri geçenlerde dışarı çıktığımda almıştım. Pencerenin kenarına koydum onları, birlikte hep bir muhabbet içerisindeler:) Arada yanlarına gidip bakıyorum onlara:)

Yakında minik balkonumuza çiçeklerimizi de koyunca hiç yalnız kalmayacaklar ...



Güzel Cuma :)

Bugün Vol ile aynı saatte kalktım, beraber kahvaltı ettik. Onu geçirdikten sonra ,daha hava aydınlanmamışken yani:), ütüye başladım. İDO biletimi de aldım, şimdi güzel güzel kahvemi içiyorum tatsız bir bisküvi ile; bu aralar Allah ne verdiyse yediğim için biraz tombikledim, o sebepten dikkat ediyorum yediklerime:P ahaha Bugün bu dikkatin ikinci günü:D. En azından Bandırma'ya gidene kadar abuk subuk beslenmeyeyim dedim...

Biraz da dünden bahsedeyim...Dün hastalığımı bir kenara bırakarak artık bir hava alayım diye attım kendimi sokaklara, gezdim durdum...Çok güzeldi, yavaş yavaş insanlar Christmas aktivitelerine başlamış, her yerde cıvıltılı süsler, Noel Babalar filan, sokaklar da ışıl ışıldı...Dolaştım çevreyi, bir kaç işim vardı, onları hallettiim; tam eve dönüyordumki küçük bir dükkan gördüm, doğal ilaçlar satılıyor bir köşede, diğer köşede doğal ekmek, kek gibi şeyler...Sonra ileride ahşap süsler gördüm, öyle şirinki hepsii...Bir kaç şey aldım oradan, beni mutlu edecek...






Sonra da Vol ile buluşup şirin yuvamıza döndük...Bu aralar akşamları Türk filmlerine sardık Vol ile...Bayramın ilk gününden beri öncesinde yüzlerce izlediğimiz filmleri tekrar izledik tekrar güldük, ağladık hepsinee:)

17 Kasım 2010 Çarşamba

Hasta hissetmek :(

Güzel güzel gezmelerden sonra hastalıklarla boğuşur buldum kendimi:( Havanın değişikliği beni hasta etti sanırım. Küçük battaniyemi üzerime çektim, babamın giderken aldığı ıhlamurumu da kaynatıp içtim hep.

Zaten burada hava çok sisli ve soğuk, canım hiç bir şey yapmak istemiyordu, yazmak bile..Yakında Türkiye'ye gidiyorum, inşallah kendimle beraber bu soğuk havayı da götürmem oralara:)

Bir Duygusal Badire Daha...

Bu sıralar bir fotoğrafın beni ne kadar uzaklara götürebileceğini ve ne kadar duygulandırabileceğini yaşama fırsatım oldu. Barselona'da daha önce kaybettiğim, taşınma esnasında da hiç olduğunu sandığım SD kartımı buldum, gizli, minik bir gözde öylece bekliyormuş onu bulmamı...İçinden bu yaza ait, çektiğimi bile unuttuğum, bazı fotoğraflar çıktı....Kimisi Bandırma'da annemlerle çekilmiş, kimisi Bodrum'da denizde, akşam yemekte..,Amberler geldiğinde çekilenler....

Bugün ise zaten kendimi hiç iyi hissetmiyorken bir duygusal badire daha....

Tam film izlemek için alt yazı filan bakayım diyordum, usb mi taktım bilgisayarımaaa....Amanin! Aylintom ile çekerken binbir kez gülme krizine girdiğimiz, kimisinde hıçkırıklarımızın boğazımıza dizildiği fotoğraflar:.(