3 Kasım 2010 Çarşamba

Eski bir yazı -Güzel yağmurlu günlere…-

0 Comments

Okula daha başlamamıştım, Tatlısu’da yazlığımızdaydık. O zamanlar misafirimiz hiç eksik olmazdı. Yine evimize akın edilen bir günün sonunda anneme gelenler gelmiş, kapıda zoraki gülümsemesiyle vedalaşıyordu onlarla…

Birden bardaktan boşanırcasına yağmur başlamıştı, o sırada hemen sıvışmıştım sokaklara doğru, ne güzeldi… Yazın yağan yağmurun ne kadar şiddetli ve tasasız olduğunu bilirsiniz, çok çok ıslanır, ama üşümezsiniz. Hatta üzerine bir de denize girip iyice keyiflenirsiniz.

Yağmur durana kadar yürümüştüm, çok ıslanmıştım. Her yer mis gibi toprak kokuyordu. O an üzerimde ne olduğunu bile hatırlıyorum; dizimin altına kadar sarı eski bir şort, üzerimde de beyaz t-shirt...

Sonra mutlu mutlu eve geldiğimde, misafirler gitmişti… Balkonda oturan annemle göz göze gelmemeye gayret etmiştim, ama bu o yaştaki bir çocuk ve öfkeli bir anne için mümkün değildir:) Çok kızmıştı bana:( Sonra sarıp sarmalamıştı beni, saçımı kurutmuştu, sıcak sıcak çay içmiştik beraber…

Benim için yağmur demek hala Tatlısu demek, o sarı uzun şort demek.. İliklerime kadar ıslanıp toprak kokusunu içime öylesine çektiğim bir an daha olmadı şu ahir ömrümde…

Yağmur her yağdığında o günü düşünüp gülümsüyorum.

Güzel yağmurlu günlere…

Küçük bir not: Burada olduğum süre içinde o yağmuru unutacağım bir çok gün, bir çok gece beni bekliyor, şüphesiz:)

0 yorum:

Yorum Gönder

3 Kasım 2010 Çarşamba

Eski bir yazı -Güzel yağmurlu günlere…-

Okula daha başlamamıştım, Tatlısu’da yazlığımızdaydık. O zamanlar misafirimiz hiç eksik olmazdı. Yine evimize akın edilen bir günün sonunda anneme gelenler gelmiş, kapıda zoraki gülümsemesiyle vedalaşıyordu onlarla…

Birden bardaktan boşanırcasına yağmur başlamıştı, o sırada hemen sıvışmıştım sokaklara doğru, ne güzeldi… Yazın yağan yağmurun ne kadar şiddetli ve tasasız olduğunu bilirsiniz, çok çok ıslanır, ama üşümezsiniz. Hatta üzerine bir de denize girip iyice keyiflenirsiniz.

Yağmur durana kadar yürümüştüm, çok ıslanmıştım. Her yer mis gibi toprak kokuyordu. O an üzerimde ne olduğunu bile hatırlıyorum; dizimin altına kadar sarı eski bir şort, üzerimde de beyaz t-shirt...

Sonra mutlu mutlu eve geldiğimde, misafirler gitmişti… Balkonda oturan annemle göz göze gelmemeye gayret etmiştim, ama bu o yaştaki bir çocuk ve öfkeli bir anne için mümkün değildir:) Çok kızmıştı bana:( Sonra sarıp sarmalamıştı beni, saçımı kurutmuştu, sıcak sıcak çay içmiştik beraber…

Benim için yağmur demek hala Tatlısu demek, o sarı uzun şort demek.. İliklerime kadar ıslanıp toprak kokusunu içime öylesine çektiğim bir an daha olmadı şu ahir ömrümde…

Yağmur her yağdığında o günü düşünüp gülümsüyorum.

Güzel yağmurlu günlere…

Küçük bir not: Burada olduğum süre içinde o yağmuru unutacağım bir çok gün, bir çok gece beni bekliyor, şüphesiz:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder