14 Aralık 2010 Salı

Küçük Seyyah :)

0 Comments


Evet uzun süredir yazamıyordum...Sebebi açık, Türkiye'deydim. Bandırma-İstanbul-Ankara-Brüksel-Tongeren arasında küçük bir seyyah oldum adeta:) Çok eğlendim. Yapmam gereken bir çok iş, yapılamadan ööylece bekledi ama dostlarımın, arkadaşlarımın ve canım ailemin bir çoğu ile hasret giderecek vakti bulabildim.

Sımsıcak hava ile karşılanırken kar ile uğurlandım güzel ülkem Türkiye'den:) Yani anlayacağınız dört mevsimi yaşama imkanım oldu:)

Bandırma'da hiç bu kadar uzun süre kalmamıştım. Belirli bir süreden fazla kalınca sanki hiç uzaklara gitmemiş gibi oluyor insan, bu yüzden ayrılmak da daha güç oluyor:(

Geldiğim gibi tüm dizi, magazin programları ve yarışmalara hakimiyetimi sağladım. Pazartesi pazarında hangi ürün yeni, hangisi eskisi bilir duruma geldim. Minik komşu ve akraba dedikodularında ise yorum getirecek kıvamdaydım ayrıldığımda:) Geleneksel bir çok yemeği tadarak aldığım kilolarla da açığı kapattım:)

Sonra küçük bir İstanbul kaçamağı yapıp, İstanbul hala o eski, bildiğim İstanbul mu diye kontrol ederek, Ankara'ya geçtim...

Ankara'da Aylintom ile kısa da olsa görüşebildik, benden çok onun anlatacakları vardı:) Birbirimiz için güzel dileklerde bulunarak ayrıldık, gözlerimiz yaşlı...

Çağıltom ile hasret giderdik, hem de doyasıya:) Sabah akşam hep birlikteydik, sonra Vol da bize katıldı, kendisini de nerdeyse üç haftadır göremiyordum...Dostlarımız ve ailemizle güzel vakitler geçirdik, güzel yerlere gidip, özlediğmiz şeyleri yedik...Gitmemize kısa süre kalmışken kar tüm ihtişamıyla yağdı, sokakları kaplayana kadar da devam etti... Şirin bir kardan adam yaptık ailecek:)

Uçağımız kalkmazsa diye düşündük sonra, acaip gerildik:( Neyseki hiç bir problem yaşamadık.

Tam İstanbul-Brüksel aktarmasına binmiştikkiii bir küçük sürpriz buldu beni orada...Elif'i gördüm uçakta, Elif benim Erdek'ten çocukluk arkadaşım, o yıllardan kalma şirin bir çocuk yüzü...Uzun yıllar bıkmadan birbirimize mektuplar göndermiştik, en son üniversiteye hazırlanırken bıraktık mektup yazmayı...Sıkı sıkı sarıldık birbirimize..Durmadan yemekler, kahveler geldi bize, Elifciim bizi ağırladı pek güzel...Elif'i görmerk, hiç ummadığım bir yerde...Ne büyük şanstı bu:)

Ve işte bu kadar hareketli, sürprizli geçen günler, haftalardan sonra evimdeyim...

Vol pazartesi günü Amerika'ya uçtu, hiç dinlenemedi:( Bir bavulu boşaltırken birini hazırladık onun için:( Cumartesi günü gelecek, o zamana kadar bende kendimi sakin, aylak bir haftanın ellerine bıraktım...

0 yorum:

Yorum Gönder

14 Aralık 2010 Salı

Küçük Seyyah :)


Evet uzun süredir yazamıyordum...Sebebi açık, Türkiye'deydim. Bandırma-İstanbul-Ankara-Brüksel-Tongeren arasında küçük bir seyyah oldum adeta:) Çok eğlendim. Yapmam gereken bir çok iş, yapılamadan ööylece bekledi ama dostlarımın, arkadaşlarımın ve canım ailemin bir çoğu ile hasret giderecek vakti bulabildim.

Sımsıcak hava ile karşılanırken kar ile uğurlandım güzel ülkem Türkiye'den:) Yani anlayacağınız dört mevsimi yaşama imkanım oldu:)

Bandırma'da hiç bu kadar uzun süre kalmamıştım. Belirli bir süreden fazla kalınca sanki hiç uzaklara gitmemiş gibi oluyor insan, bu yüzden ayrılmak da daha güç oluyor:(

Geldiğim gibi tüm dizi, magazin programları ve yarışmalara hakimiyetimi sağladım. Pazartesi pazarında hangi ürün yeni, hangisi eskisi bilir duruma geldim. Minik komşu ve akraba dedikodularında ise yorum getirecek kıvamdaydım ayrıldığımda:) Geleneksel bir çok yemeği tadarak aldığım kilolarla da açığı kapattım:)

Sonra küçük bir İstanbul kaçamağı yapıp, İstanbul hala o eski, bildiğim İstanbul mu diye kontrol ederek, Ankara'ya geçtim...

Ankara'da Aylintom ile kısa da olsa görüşebildik, benden çok onun anlatacakları vardı:) Birbirimiz için güzel dileklerde bulunarak ayrıldık, gözlerimiz yaşlı...

Çağıltom ile hasret giderdik, hem de doyasıya:) Sabah akşam hep birlikteydik, sonra Vol da bize katıldı, kendisini de nerdeyse üç haftadır göremiyordum...Dostlarımız ve ailemizle güzel vakitler geçirdik, güzel yerlere gidip, özlediğmiz şeyleri yedik...Gitmemize kısa süre kalmışken kar tüm ihtişamıyla yağdı, sokakları kaplayana kadar da devam etti... Şirin bir kardan adam yaptık ailecek:)

Uçağımız kalkmazsa diye düşündük sonra, acaip gerildik:( Neyseki hiç bir problem yaşamadık.

Tam İstanbul-Brüksel aktarmasına binmiştikkiii bir küçük sürpriz buldu beni orada...Elif'i gördüm uçakta, Elif benim Erdek'ten çocukluk arkadaşım, o yıllardan kalma şirin bir çocuk yüzü...Uzun yıllar bıkmadan birbirimize mektuplar göndermiştik, en son üniversiteye hazırlanırken bıraktık mektup yazmayı...Sıkı sıkı sarıldık birbirimize..Durmadan yemekler, kahveler geldi bize, Elifciim bizi ağırladı pek güzel...Elif'i görmerk, hiç ummadığım bir yerde...Ne büyük şanstı bu:)

Ve işte bu kadar hareketli, sürprizli geçen günler, haftalardan sonra evimdeyim...

Vol pazartesi günü Amerika'ya uçtu, hiç dinlenemedi:( Bir bavulu boşaltırken birini hazırladık onun için:( Cumartesi günü gelecek, o zamana kadar bende kendimi sakin, aylak bir haftanın ellerine bıraktım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder